Haberler, Kampanyalar

Haberler, Kampanyalar kategorisine ait (0 kayıt bulundu)
Haberler, Kampanyalar Ekle

ID No: #1195
14.09.2020 19:31

Can Hi-Fi

İleri düzey dac teknolojisi..!

Dijitalden analoğa çevirme işleminde, dijital veriler alınarak işitebileceğimiz bir analog sinyale dönüştürülür.

Bu dijital veriler, bir dijital dosyanın içinde, optik kablodan geçen ışık veya iletken bir kablonun içinde açılıp kapatılabilen bir voltaj halinde iletilen 1’ler ve 0’lar olarak temsil edilebilir.   

Standart bir çipli DAC ve Chord teknolojisine sahip bir DAC arasındaki farklara bir bakalım.

Çipli DAC’ler pahalı değildir, öngörülebilir, önceden belirlenmiş karakteristik özellikleri vardır ve toptan üretilmişlerdir. Bir ses üretebilen her şeyde onlardan vardır ve aynı çip pahalı bir DAC’te veya basit bir taşınabilir cihazda da kullanılmış olabilir.

Ancak Chord’un bu konuya yaklaşımı çok daha başka… Hatta çok ama çok daha güçlü bir yaklaşımı var. Biz çiplerimizi en baştan kendine özel bir kodlamayla üretiyoruz. Kendi DAC’imizle, her şeyi kontrol altına alıyor ve orijinal dalga formunu, Rob Watts’ın bol ödüllü teknolojilerini kullanarak inanılmaz bir doğrulukla yeniden üretiyoruz. 

 Ana karta baktığınızda ilk başta pek de bir fark görmeyebilirsiniz.

 Standart bir DAC’te az evvel bahsetmiş olduğumuz türden standart bir çip kullanılır.

 Chord DAC’lerinde ise son derece sofistike, özel kodlanmış bir Alanı Programlanabilir Geçit Dizilimi ya da İngilizce kısaltmasıyla FPGA kullanılır. Bu esasen cihazın dinamosudur, yani girift filtreme işleminin ve dijital verilerin gürültü bakımından şekillendirilmesi işleminin yapıldığı yerdir. Biz FPGA kullanılıyoruz çünkü onlar standart bir çipli DAC’ten çok daha karmaşık birkaç büyüklük kertesi olan tamamen özel bir dijital devre yaratabilmemizi sağlıyor.  

FPGA’nın sağladığı bu filtrelenmiş, gürültüsü şekillendirilmiş veri, onu analog sinyale dönüştüren flip flop (veri yazbozu) devreler tarafından alınıyor.

 Chord mükemmel kristal osilatörler kullanıyor. Veri gönderimi için sabit, ultra sık aralıklı, nabız gibi atan bir voltaj, DAC’in atan kalbidir. Sapmayla ilintili ses kalitesi sorunları kısmen de kristal osilatörden gelen doğrudan ve saf besleme alan bu flip floplar sayesinde ortadan kaldırılmaktadır.  

 Sıradan çipli DAC’lerin tipik olarak, çipin silikonu vasıtasıyla işleyen devre açıp kapama gürültüsüne yenik düşen bir dahili beslemesi vardır.

Bu sıradan çipli DAC’ler tipik olarak yalnızca 6 MHz’lik bir frekansta işlemek suretiyle çok düşük bir çözünürlük sağlar.

104 MHz’lik bir frekansta işleyen Chord Osilatörleri ise 20 kat daha hızlıdır. Bunu, orijinal kayıtta mevcut olan minicik mikro detayları sadakatle yeniden üretebilmek için yapıyoruz. Hızın bu şekilde yüksek olması aynı zamanda gürültü azaltımında da etkilidir ve dolayısıyla inanılmaz bir çözünürlük gücü sağlar, böylece siz kayıtlarınızda o güne dek hiç işitmediğiniz şeyleri işitebilirsiniz. 

WTA ara değerleme (interpolasyon) filtresi böylesine güçlü FPGA’lara ihtiyaç duymamızın ana sebeplerinden biridir.

WTA filtresinin birincil hedefi zamanlama bakımından hata marjını azaltmaktır. Bu, ses ipuçlarının doğruluk, kalite ve tiz netliği, artikülasyon, ses sahnesi ve ritimden sorumlu olduğu noktada geçişkenlerin yeniden yapılandırılabilmesi için çok elzemdir.   

Bu WTA filtresinin, sıradan endüstriyel veya askeri DAC çiplerine kıyasla 500 kat daha fazla işleme gücü bulunmaktadır ve işte kristal osilatörü 104 MHz’de işletmemizin diğer bir sebebi de budur.

DAC’lerimizde ayrıca eşsiz bir teknoloji kullanılıyor – Nabız Dizilimi. İşte 10 öğeli nabız dizilimli DAC’e bir örnek.

Standart DAC’lerin birçoğunda, konumlar arasında yavaşça devre açıp kapamaları yapan tek bir öğe hattı kullanılır ve bu yaklaşımda çözünürlük bakımından pek de iyi sonuçlar vermez.

Burada münferit her bir öğenin, düşen bir bant kenarı tarafından iptal edilen yükselen bir bant kenarı olduğunu görebilirsiniz.

Bu da sapmadan muaf, çok daha yüksek çözünürlüklü bir sinyal doğurur.

Sinyalin bu şekilde bağımsız faaliyet göstermesi sayesinde, devre açıp kapama hataları ortadan kaldırılır ve böylece distorsiyon veya gürültü tabanı modülasyonuyla uğraşıldığı sırada bu özellik büyük fayda sağlar.

Gürültü tabanı modülasyonu, bir DAC’in artık gürültüsü sinyal bakımından çeşitlendiğinde oluşur; bu çok sinir bozucu bir şeydir ve sıradan DAC’lerde bundan bol miktarda bulunur. Chord DAC’lerinin gürültü taban modülasyonu ölçümlenemez. Bu da son derece pürüzsüz ve rafine edilmiş bir ses kalitesi sağlar.

Chord, yarı iletken bir çip, işlem amplileri veya diğer aktif elektronikler kullanmak yerine, flip flop devrelerden gelen dönüştürülmüş analog sinyali doğrudan yükselten gömme bir çıkış katı kullanıyor.

Sinyal yalnızca beş münferit bileşenden geçiyor ve bu da sinyal yolunun çok sade ve düzenli tutulmasına yardımcı oluyor.

Volüm kontrolünün dijital olarak FPGA’nın içinde Chord’a özel üst örnekleme süreci sayesinde bilgi kaybı olmaksızın idare edildiği gerçeğinin yanında, yukarıda bahsettiğimiz özelliğe bağlı olarak, aktif elektroniklerin kullanıldığı ve yüzlerce bileşeni olan sinyal yollarının bulunduğu cihazlara kıyasla sinyal distorsiyonu çok düşük seviyede tutulabilmektedir.

Basit, kısa ve düşük toleranslı bileşenler düşük distorsiyon ve gürültüyü beraberinde getiriyor. Bir Chord DAC tüm kontrolü elinde tutar ve empedansı en yüksekten en düşüğe her türlü kulaklığı ve kulak içi monitörü sürebilir. DAC’in kendisinden gelen sinyalin tamamen katışıksız ve saf olması sayesinde kusursuz bir müzik deneyimi yaşayabilirsiniz.